NBA
 
  NBA GALERİ
  İletişim
  Nba Haberleri
  => oyuncu biyografileri ve röportajları
  => mehmet okur
  Ziyaretçi defteri
  ANKETLER
  multimedya
  Nba Forum
Nba Haberleri

müthiş düello&celtics finalde
utah-mania tarih 19.05.2008, 19:41 (UTC)
 Boston Celtics, Paul Pierce ile LeBron James arasında bir duello şeklinde geçen yarı final serisinin son maçında Cleveland Cavaliers'ı seyircisi önünde 97-92 mağlup ederek adını konferans finaline yazdırdı.



All-Star forvet Paul Pierce'ın basketleriyle maça iyi başlayan Celtics, ilk çeyreğin bitimine 6 dakika kala skoru 14-4'e getirerek farkı çift hanelere çıkardı. LeBron James'in sayılarıyla güçlü rakibine cevap veren Cavaliers, çeyreğin sonunda farkı 5 sayıya indirdi.



Kenardan gelen Eddie House'un oyuna getirdiği enerjiyle birlikte ikinci çeyrekte de skor üstünlüğünü korumayı başaran Celtics, devrenin tamamlanmasına 4.5 dakika kala farkı 12 sayıya kadar çıkardı. Ev sahibi takım soyunma odasında 50-40 önde giderken, ilk yarıda Paul Pierce rakip potaya 26 sayı, LeBron James de 23 sayı bıraktı.



Litvanyalı Pivot Zydrunas Ilgauskas ve Delonte West'in de devreye girmesiyle birlikte ikinci yarıya 9-2'lik bir seriyle başlayan Cavaliers, skoru 52-49'a getirerek farkı 3 sayıya indirdi. Paul Pierce'ın sayılarıyla farkı yeniden 9 sayıya yükselten Celtics'e LeBron James ile karşılık veren konuk takım, son çeyreğe 73-68 geride girdi.



LeBron James'in üst üste ürettiği 8 sayıyla son 4.5 dakikaya girilirken farkı 3 sayıya indiren Cavaliers, tecrübeli oyuncu P.J. Brown'un son bölümde yaptığı kritik hücum ribauntlarına ve sayılarına engel olamadı ve maçı 97-92'lik skorla kaybetti.



Cavaliers'a ribauntlarda 39-29 üstünlük kuran Celtics'in yıldızlarından Paul Pierce, 41 sayı – 5 asist – 4 ribaunt – 2 top çalmayla karşılaşmanın yıldızı oldu. Kullandığı 23 şutun 13'ünü sayıya çeviren tecrübeli isim, üç sayı çizgisinin gerisinden 4/6 ile oynadı. Oyunda kaldığı 44 dakika içinde 12 kez serbest atış çizgisine giden All-Star forvet, kullandığı atışların 11'ini sayıya çevirdi.



Karşılaşmayı 13 sayı – 13 ribaunt – 3 asist – 1 top çalmayla noktalayarak double-double yapan Kevin Garnett, Pierce ile birlikte takımının skor yükünü üstlendi. 5/13 saha içi isabetiyle hücum eden yıldız oyuncu, 42 dakika görev yaptı ve serbest atış çizgisinden 3/4 isabet kaydetti.



Kritik hücum ribauntlarıyla ve sayılarıyla gecenin yıldızlarından biri olan P.J. Brown 10 sayı – 6 ribaunt – 1 asist – 1 top çalmayla maçı noktalarken, Rajon Rondo 8 sayı – 8 asist – 8 ribaunt – 1 top çalma – 1 blokla, gecenin en büyük hayal kırıklığı Ray Allen 4 sayı – 1 asistle oynadı.



Maç boyunca Cavaliers'ı sırtlayan LeBron James, 45 sayı – 6 asist – 5 ribaunt – 2 top çalmayla karşılaşmayı tamamladı ve sahanın en skorer oyuncusu oldu. 14/29 saha içi isabet oranı yakalayan genç oyuncu, serbest atışlarda 14/19 ile oynadı. Üç sayı çizgisinin gerisinden 3/11 isabet kaydeden yıldız oyuncu, 47 dakika sahada kaldı ve sadece 2 top kaybı yaptı; ancak mağlubiyeti önleyemedi.



Eski takımına karşı başarılı bir performans sergileyen Delonte West, 15 sayı – 5 asist – 3 ribaunt – 1 top çalmayla oynadı. Kullandığı 8 şutun 4'ünü sayıya çeviren oyuncu, 45 dakika mücadele etti ve serbest atışlarda 5/6 ile oynadı; ama 6 top kaybıyla sahanın en fazla top kaybeden oyuncusu olmaktan kurtulamadı.



Litvanyalı pivot Zydrunas Ilgauskas 8 sayı – 5 ribaunt – 1 blokla katkı yaparken, Sasha Pavlovic 7 sayı – 3 ribaunt – 1 asistle, Joe Smith 6 sayı – 6 ribauntla, Anderson Varejao 5 sayı – 2 ribauntla, Ben Wallace 4 ribaunt – 3 sayı – 1 asist – 1 blokla salondan ayrıldı.



 

Eğer ki biz tarafsızsak
Emre Öcal tarih 12.05.2008, 08:54 (UTC)
 Bence şu an sitede bi utah fan sitesi havası var ve daha çok lakers'lılara karşı bi tutum.. Eğer ki biz tarafsız bir nba sitesiysek bütün takımlar hakkında düşünçelerimiz çok farklı olmamalıdır.. Ayrıca nerdeyse bütün haberlerde utah-lakers ve orlando-detroit eşleşmeleri geçiyor. Boston-cleveland, new orleans-san antonio eşleşmeleri çok heyecanlı ve canlı eşleşmeler olmasına rağmen pek üstünde durulmuyor.. Bence gelişmek için bu konulara dikkat etmeliyiz, arada bir özeleştirilere de yer vermeliyiz..
 

UTAH EVİNDE MVP TANIMADI!
Carlos BOOzer tarih 10.05.2008, 18:46 (UTC)
 Deplasmanda oynadığı ilk 2 maçı kaybeden Utah Jazz, 20 ribauntla play-off'lardaki en yüksek ribaunt sayısını tekrar eden Carlos Boozer'ın pota altını domine ettiği maçta, Los Angeles Lakers'ı 104-99 yendi. Lakers bu mağlubiyetle play-off'taki ilk yenilgisini alırken, seriyi 2-1'e getiren Jazz konferans finali iddiasını sürdürdü.



Lakers'ın karşılaşmaya 6-0'lık bir seriyle başlamasının ardından çabuk toparlanan Jazz, ilk çeyreğin son 4.5 dakikasına girilirken Mehmet Okur'un basketiyle öne geçti. Kalan bölümde Ronny Turiaf ile sayılar bulan konuk takım, çeyreğin sonunda skoru 23-23'e getirdi.



Kenardan gelen oyuncuların basketleriyle ikinci çeyreğe hızlı başlayan ev sahibi takım, Mehmet Okur'un ürettiği 7 sayıyla birlikte farkı 13 sayıya kadar çıkardı. Lamar Odom'un sayılarıyla farkı tek haneye indiren Lakers, soyunma odasına 52-43 geride gitti.



Üçüncü çeyrekte sahneye çıkan Kobe Bryant'ın kaydettiği 14 sayıyla farkı 5 sayıya kadar indiren Lakers, savunmada etkili olamadı ve ev sahibi takım çeyreğin son 55 saniyelik bölümüne 79-68 üstün girdi. Kobe – Turiaf ikilisiyle bulduğu sayılarla farkı azaltan konuk ekip, dördüncü çeyreğe 7 sayı dezavantajla başladı.



Son çeyrekte yaklaşık 2 dakika skor üretemeyen Jazz karşısında Kobe Bryant'ın sayılarıyla hücumda etkili olan Lakers, son 41 saniyeye girilirken skoru 103-99'a getirerek farkı 4 sayıya kadar indirmeyi başardı. Kobe, Son çeyrekte rakip potaya 12 sayı bırakmasına karşın bitime 4 saniye kala kullandığı üç sayılık atışı sayıya çeviremeyerek farkı 2 sayıya indirme şansını kullanamadı ve konuk ekip sahadan 104-99'luk skorla boynu bükük ayrıldı.



Üç sayı çizgisinin gerisinden kaydettiği basketlerle skora önemli katkı yapan Mehmet Okur, 8/14 saha içi isabetiyle 22 sayı üretti. Üç sayılık atışlarda 4/7 ile oynayan milli basketbolcumuz, istatistiklerine 7 ribaunt – 2 asist – 2 top çalma ve 1 blok ekledi. 42 dakika süre alan temsilcimiz, serbest atışlarda 2/3 ile oynadı. Yüksek şut yüzdesiyle galibiyettin mimarları arasında yer alan yıldız oyuncu, Pau Gasol'a yaptığı iyi savunmayla da İspanyol oyuncuyu 12 sayıda tuttu.



İlk iki maçta etkisiz kalan Carlos Boozer, kullandığı 21 şutun 12'sini sayıya çevirerek 27 sayı üretti ve Jazz'ın en skorer ismi oldu. 20 ribauntla play-off'lardaki en yüksek ribaunt sayısını tekrarlayan All-Star forvet, 40 dakika oyunda kaldı ve 3 de asist yaptı. Serbest atış çizgisinden 3/7 isabet kaydeden tecrübeli oyuncu, pota altını domine etti.



Genç oyun kurucu Deron Williams 18 sayı – 12 asist – 3 ribauntluk performansıyla double-double yaparken, Rus yıldız Andrei Kirilenko 12 sayı – 2 ribaunt – 2 asist – 1 top çalma – 1 blokla, Matt Harpring 12 sayı – 3 ribauntla, Ronnie Brewer 6 sayı – 1 top çalmayla, Kyle Korver 5 sayı – 1 top çalmayla oynadı.



Normal sezonun en değerli oyuncusu Kobe Bryant, yüzde 50 saha içi isabetiyle hücum eden Jazz karşısında 34 sayı – 7 asist – 6 ribaunt – 1 blokluk performans sergileyerek sahanın en skorer oyuncusu oldu. Ev sahibi takımdan 9 serbest atış daha fazla kullanan Lakers'ın en etkili ismi olan yıldız oyuncu, 10/20 saha içi isabet oranı tutturdu. Üç sayılık atışlarda isabet kaydedemeyen Kobe, oyunda kaldığı 42 dakika içinde 17 kez serbest atış çizgisine gitti ve kullandığı atışların 14'ünü sayıya çevirdi. Maçı 4 top kaybıyla noktalayan skorer oyuncunun çabaları, galibiyet için yeterli olmadı.



Tecrübeli forvet Lamar Odom, 13 sayı – 12 ribaunt – 2 blok – 1 top çalma – 1 asistle double-double yaptı. Kullandığı 3 şutu da sayıya çeviren yıldız oyuncu, 43 dakika görev yaptı ve serbest atışlarda 6/8 isabet kaydetti.



İspanyol yıldız Pau Gasol 12 sayı – 6 ribaunt – 2 blok – 2 top çalma – 1 asistle salondan ayrılırken, eski Utahlı Derek Fisher 13 sayı – 3 top çalma – 2 asist – 2 ribauntla, Luke Walton 11 sayı – 2 top çalma – 2 ribauntla, Vladimir Radmanovic ve Ronny Turiaf 8'er sayıyla katkı yaptı
 

NBA.TR'NİN SAHİPLERİ!!!
Carlos Boozer tarih 08.05.2008, 15:30 (UTC)
 içerisinde çok nitelikli yazarlar bulunan nba.trde sitenin gerçek sahipleri olaya ağırlıklarını koydu!!!her fırsatta kendilerinin tersi düşüncelere no post cezasıyla ve çuval dolusu iğnelemeyle cevap veren KE-Billz adlı admin olacak demokrasiden habersiz detroitli hatırla sevgili dizisi fanatiği kişilik detroit-orlando maçıyla ilgili billups yoktu diyerek ağlarken kendisine karşılık vermeme çok alınmış olmalı bundan gerisini kopyala-yapıştır yapıyorum ki herkes görsün:BEN:ne bu abi herkes billupsuz yendiler bu sayılmaz havasında...billups yok iyi tamam da böyle giderse o yok bu yok sonu kötü olur detroit için zaten şampiyonluğu hedefleyen bir takım bu sorunların üstesinden gelir detroitte gelecektir...ama orlando kendini buldu ve bu seriyi uzatacak KE-BİLLZ:Senin şaka olduğunu düşünmem için ciddi nedenlerim var..
Ya da algılama organların herkesten farklı..BEN:iyide sen algılamak istediğin yerden algılamışsın yazının devamını da algıla bence işine gelen parçayı alıp laf atıyorsun ben sadece böyle bir bahanenin şampiyonluğa giden bir takım için geçerli olmaması gerektiğini savunuyorum...örnek:gs şampiyon olamasa lincoln yoktu abi deseler nasıl algılarsınız...BU LINCOLN ÖRNEĞİ ARKADAŞI ÇILDIRTIYOR VE...KE-BİLLZ:Ya mal mısın nesin be kardeşim bişey bilmiyorsan sus..
Ne alakası var Lincoln'le falan..Billups kaç yıldır bu takımda kaç yıldır sistemin ana parçası biliyor musun yoksa işkemben mi büyük..Serinin kilit eşleşmesi Billups-Nelson sen çıkmış boş boş konuşuyorsun...BEN:bu yazıyı ben yazsaydım kesin banlanırdım...ne bu ya resmen istediğiniz gibi yönetiyorsunuz siteyi istediğin mesajı sil kendin dalga geç ters yorumlara aldırma...nba'i de sen kurmuşsundur kesin öyle bir tavrın var ki ....KE-BİLLZ:İstediğim gibi yönetirim site benim var mı? Akşam akşam adamın asabını bozma...BEN:vay be sanal alemde monarşik sistem...neyse asabını bozmayalım...sinirlenmemek için şu yukarıdaki palyaçoyu yumrukla oyununu oyna hem 5 bonus melodi veriyor...BU PALYAÇO LAFI DA ŞAKLABANLIK OLARAK KABUL EDİLİYOR MAGANDA ADMİNİMİZ TARAFINDAN VE...KE-BİLLZ:Şaklabanlık yapanada 5 gün no-post veriliyor.. EVET SONUNDA HAK ARAYAN BİR ÜYE DAHA BANLANARAK SUSTURULUYOR VE HİKAYE MUTLU SONLA BİTİYOR...BU SİTENİN NEDEN 20 BİNDEN FAZLA ÜYESİ OLDUĞU FAKAT SADECE 50SİNİN AKTİF OLDUĞU DA BELLİ OLMUŞTUR...ACABA NBA BU ADAMLARI NERDEN BULMUŞ DA OTURUP SİTEDE POPSTAR JÜRİLİĞİ YAPIYORLAR?TABİKİ BEN NBA.COM'DAN YANİ RESMİ SİTEDEN ŞİKAYETİMİ YAPACAĞIM AMA BASKETBOLU KENDİ İŞLERİNE ALET EDEN BU 'BABALARIN' NASIL HAREKET VE HAKARET ETTİĞİNİ GÖRMÜŞ OLDUK İSTERSENİZ NBA.TR'YE ÜYE OLUN VE ADMİNİN TERSİNDE BİR GÖRÜŞ BİLDİRİN GÖRECEKSİNİZ Kİ BÜTÜN YÖNETİM SİPER ETMİŞ GÖVDESİNİ VE ARDINDAN SİZİ BANLAYARAK LAFI AĞZINIZA TIKIYOR...SAYGILARLA
 

BİYOGRAFİ-İLHAN SHINER
Carlos Boozer tarih 06.05.2008, 18:55 (UTC)
 ilk biyografimiz genç ve gelecek vaad eden bir oyuncuya ilhan shiner'a ait...ilhan'ın hayat hikayesi bir hayli ilginç...ilhan'ın annesi Şaziye hanım Ağrı'da yaşamaktaydı.bir gün diş dolgusu için gittiği Minnesota'da diş doktoru Paul Puritt'le kısa süreli bir birliktelikleri olsa da çift evlenmedi.Şaziye Hanım chris'in olduğu yerde yaşayamacağını düşünerek Missouri'ye taşındı...fakat kader ağlarını örmüştü.şaziye hanım hamile kalmıştı fakat chris çocuğunu kabul etmiyordu...Şaziye hanım çocuğunu yıllarca zor şartlar altında büyüttü...küçük ilhan yıllarca hor görüldü...missouri genç takımında yıllarca oynayan ilhan bir gün asıl çıkışını gerçekleştirdi...12 yaşındayken bir maçını izlemeye gelen jo shiner ki bir zamanların efsane basketbolcusu onu beğenmişti...hikayesine üzüldüğü ilhan'ı evlat edindi...yıllarca ona bildiği bütün herşeyi öğretti...ve 19 yaşında ilk nba maçına çıkan ilhan shiner takımı New York Knicks adına 12 sayı 6 ribaunt 4 asistle oynadı...geçtiğimiz sezonu 14 sayı ortalamasıyla bitiren genç yıldız için abd ve Türk milli takımları adeta bir savaş veriyor...acaba ilhan annesinin memleketi Türkiye'yimi yoksa ona bildiği herşeyi öğreten shiner'ın ülkesi abd için mi oynayacak? bunu zaman gösterecek...2010'da görüşmek dileğiyle...
 

SORUNLU KOBE
Carlos Boozer tarih 05.05.2008, 19:27 (UTC)
 NbaTr.Com - Çarşamba, 23 Nisan 2008 Çok sevmeme rağmen,Iverson’ın yaptıklarını en çok eleştiren yazırımdır.Açıkçası bu fikrimin pek de değiştiği söylenemez.Başlıkla ne alaka diyebilirsiniz belki,hemen söyleyeyim.Kobe’nin yaptıklarını gördükçe,Iverson’a biraz haksızlık etmişim gibi geldi.



Şimdi bir düşünün Lakers,Shaq’sız bir Batı birinciliği(!) almış,Kobe ise takımının durumuna ve 2006 yılında gösterdiği üstün performansına bakılarak (ne alakaysa) biraz “sıkıntılı bir MVP adayı” olmuş…LAL ise bazı kesimlerde yıllar sonra şampiyonluk adayı gösteriliyor…



Bütün bunlar değil tabiki canımı sıkan.Kobe’nin yaptığı son “Lakers’ta bırakmak istiyorum” açıklamasıydı.Daha öncesini bilmeyen,gör(e)meyenler için “çok iyi niyetli” bir cümle gibi gözükebilir.Ama ben bunun altında sinsilikle bağdaşan,mantıklı stratejiler üzerine kurulmuş tabir yerinde ise bir satranç oyunu görmekteyim.Kobe’nin elinde bir tek Şah’ı kalmış.Yanındaki herkes gitmiş,öksüz mazmut çocuk rolünde.”Biri” gelmiş ama sanki o yinede kendi kendini kurtarmış gibi yapmakta.Her “şah” denildiğinde bir türlü “mat” edilememiş.Bu önemlidir diyorsanız,yanılıyorsunuz.Çünkü “mat” edilmek isteyen,yalnız kalmak isteyen “şah”ın ta kendisiydi.Yalnız da bıraktırmadı hani kendisini ki “padişahım çok yaşa” diyebilsinler diye…



Şimdi asıl anlatmak istediğim konuya giriyorum;merak ediyorum da Kobe’ye şöyle bir şey demez mi kimse?“Canım benim,sezon başında gitmek için yırtınan ben miydim?” diye.Hani düşünüyorum,geçmişi de böyle bu adamın “yok Hornets’de oynamam,yok Shaq’la bir küsüm bir barışığım.Phill çok üstümü geliyor,ben 81 attım,çocukluğumda da hiç arkadaşım yoktu zaten.Sayı kralı olamadım.Alt tarafı karımı aldattım Nuggets taraftarına ne oluyor?Bu takımın geleceği benim,onları gönderin.Bynum adam olmaz,Kupchak yönetici değil.Bulls’a mı gitsem acaba,hem yeni Jordan olurum ama Los Angeles’da bırakılmaz ki…24 numarayı giyerim formam satar,gündemi değiştiririm.Lise numarasını da arada yediririz kolay orası…” gibi uzayan ve eminim ki “magazin&basketbol” dışındakilere,fazlaca saçma gelen olayların baş kahramanıdır kendisi.



Tabi bunların hepsinin kendine artısı büyük.Numarasını değiştirip 24 yapmasından;maddi bir kazanç ve yine “Kobe zihniyeti”yle bakacak olursak “İki farklı numarası,aynı takımda kirişlere çekilen ilk oyuncu” olma gibi,gereksiz bir işlem içinde yapmış olabilir.Veya gene Kobe zihniyetinde “Jordan numarasını değiştirdi,bende değiştiririm de yatıyor olabilir.”Ve sonra arkasına dönüp,Jordan hikayesinin diğer kısmına baktığında, “Abisi kadar olduğu için” formayı giydiğini anlayıp utanmıştır ama Kobe’de iyice “Jordan gibi” olmasın diye değiştirmez bir daha numarasını,bu olayı da böylece seyrine bırakır.İşin senaryosu bu tabi…



Shaq ile arasını bozmasından;sayı kralı olma isteği,yönetime ültimatom verip ‘giderim’ demesinden “artık sıkıldım ‘Loser’ eleştirilerinden,Shaq’lı alışmıştım şampiyon olmaya…Hem benim,hem de takımın karizması gidiyor bir yardım edin”ciliği anlıyorum.Yahu madem şampiyon olmak istiyordun,madem biliyordun Shaq ile oynamanın sana getirdiği artıları ve onsuz olamayacağını…Madem zeki idin,kendinin bu takımın geleceği olduğunu bilecek kadar da niye acele ettin kardeşim demezler mi?(ki demedi kimse orası ayrı.)Shaq olsaydı dahi takımda yeni lider sen olacaktın,Wade yerine sen olacaktın o Finallerin Mvp’si belkide…Kobe,biraz sıranı bekleseydin demek,kimsenin mi aklına gelmiyordu o zamanlar acaba?…Belki “Repeat 3-Peat”de,Bulls’dan sonra Lakers yapacaktı.Üçgen hücumda Shaq’ın ile görevleri değiştirip,bu sefer “genel sorumlu” Kobe olacaktı.İstediği MVP ödülüne ve aynı zamanda sayı krallığına da ulaşacaktı belkide...



Kobe’nin yaptığı bana göre;dertsiz başına dert alıp,olmayan sorunları yaratıp (aslında kendisi başlı başına sorun olup),bunları çözmek için uğraşan bir halk kahramana(!) bürünme çabası içinde olmaktı!!İşte sırf bu yüzden girişte “Iverson’a haksızlık ediyorum” dedim.Gerçek halk kahramanı oydu oysa.O kendi kendine sorun yaratmamıştı.Gerçek sorunlarla uğraşmıştı.Kobe’ye “Shaq’ı çok ararsın” diyen,diyebilen ilk ve belkide tek kişi de Iverson’dı.”Sahte Iverson’cılık” oynama isteğinin bir getirisi olmadığını,olmayacağını Kobe söyleyen de oydu.Gerçek Iverson bile o dönemlerde “Gerçek Iversoncılık”tan bile yorulmuşsa,Kobe’nin bu isteğini de,anlamak ya da anlayışla karşılamak zaten oldukça güçtü.



Peki ilk başlarda ki sitem niyeydi şimdi?Çünkü bunun güzel olmadığını yavaş yavaş anlamıştı.En az hasar alarak buradan da “sıyırmak”istedi Kobe ama buna müsaade edilmedi.İlk önce “giderim” demek,sonrasında “burada bırakmak istiyorum” demek çok çelişkili.Atalarımız güzel sözler söylemiş “Bu ne perhiz,bu ne lahana turşusu.” Da bunlardan biri.Kobe için bu söz “4 mevsim”,“cuk” oturuyor sanırım.Ve gariptir ki kimse bir ses etmiyor,kimse bir şey yazmıyor.Gülüyordum eskiden,ki hala gülüyorum ama…



Lakers’ta bütün sorunlar Gasol’ün gelmesi ve Bynum’ın gelişmesi ile çözüldü mü yani?Bu kadar basit miydi her şey?Takım iyi gitmese,-bana göre- Lakers’a ihanet etmek isteyen biri bu kadar kolay affedilecek miydi?Herkes “buyur,çek git seni mi çekeceğiz yetti be artık” demeyecek miydi?



Kin gütmüyorum,bu yazılanlarda yanlış anlaşılmasın.Ki çoğunu da Lakerslılar dahil kabul edeceğine eminim.Sadece size de sormak istiyorum,bu yapılanlar size de çok yapmacık,size de komik gelmiyor mu?Kobe Lakers’tan gitmek isteyerek ihanet etmedi mi?Burnunuza magazin kokusu fazlaca gelmiyor mu?Kobe mi çok anormal,diğerleri mi çok aptal?He diyorsanız ki Kobe’yi gündem yapmak medyanın da işine geliyor diye,e ozaman sorarlar adama bunun sorumlusu sadece medya mı diye?Peki öyleyse asıl suçlu kim?Bunun cevabını ise sizlere bırakıyorum…



Hadi eyvallah…


 

<-Geri

 1  2 Devam -> 
 
   
Bugün 5 ziyaretçi (95 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol